Ege yatmadan önce Alp'i kizdirip durdu. Alp de iyice yorgun, zirlayarak kendi odasina babasiyla gecti. Ben de Ege'nin dikkatini dagitmak icin, bizim carsaflari birlikte degistirelim dedim. Bu arada hala hoplayip zipliyor, nicin kizdirdin abini diye sordum, ben degil beynim öyle istiyor diye, yanit verdi. Birkac dakika sonra eline kurmali calar saati gecirdi, onu zirlatmaya basladi, su anda beynin ne istiyor diye, sordugumda: Saati caldirdip, sana yardim etmememi diye, yanit verince, iyice koptum, ben unutmustum halbuki bana yardim etmesi gerektigini!
***
Biraz sonra artik saat 9 uyuman lazim dedim. 9'un isveccesini hemen bulamadi, ben de unuttun bak Turkceyi diye elestiriverdim. 'Just det nio' (haa dokuz) derken, siraladi gerekcelerini. Isvec'te Turkce'yi, Turkiye'de Isvecceyi, Kanada'da ikisini de unutuyorum demez mi. Sanki sakir sakir Ingilizce konusuyor velet! Topu topu 3 haftalik yasamisligi var Kanada'daki kuzenlerinde.
***
3. inciyi unuttum bile, onu da ekliyeyim aklima gelince :)