Monday, December 3, 2007

1.Advent:

1. advent gunu inanilmaz guzel kar yagmisti...P-O, Alp ve Ege'nin yardimiyla evimizin önundeki karlari kuredi...


Daha sonra evlerin ve sokaklarin isiklandirilisinin ilk gunu olusu ve pazar olmasina ragmen magazalarin geleneksel olarak acik oldugu gun olan Skyltsöndag icin sehir merkezine gittik.

Cogu magaza coktan kapanmisti, biz yine gec kalmistik...


Yerlerdeki ve magaza önlerindeki kocaman mumlar ve mesaleler sehre cok hos bir hava veriyordu. Karanligin kasvetini unutuveriyorsunuz...
Yukaridaki kar gözunuzu korkutmasin. Su anda yerinde yeller esiyor. Belki Dubai'nin kapali kayak merkezine coktan ihrac edildi bile...

Asagidaki yerden isitilmis bölgenin karsiz olusu kafanizi karistirmasin...Binanin catisindaki kar havanin kaniti... Hos biz eve dönerken saganak sekilde yagmur da yagdi...
Cogu evde yildiz seklinde olan lambalar pencereleri suslemesine ragmen, asagidaki 7 mumlu lambalar Noel zamani isiklandirmalarinda en eski ve en klasik olanlari; perdeler de yesil ya da kirmizi renklere dönustu...

10 comments:

Nihat Akkaraca said...

Eviniz ne güzel, Alp&Ege'nin Annesi. şehriniz de çok güzel.bazen sizi Mapstadt da görünce Google Earth den inip bakıyorum yakından, Hedikli Ev'e.

Alp ve Ege'nin Annesi said...

Nihat Abi, P-O hep diyor zaten: sana bir Isvec'te bir de TR'de cennet ayarladim, diye. Saka bir yana Isvec'te normal siradan isleri olan her aile bile bu kosullarda oturuyor. Ayni evlerin tek plan olanlarinda ayni semtte ise, cift maas olmayan, yani yalniz ya da essiz yasayanlar, issiz bile olsalar kiraci olarak yasayabilir(isi, gucu olmayininkinin kirasini devlet öder).

yaban said...

yasadiginiz yerle ilgili yazilar yazmaniz (ya da benim yazilarinizda bu izi surmem) cok hosuma gidiyor, hani neredeyse national geographic tadi aliyorum..

Mine said...

Van'da mecburi hizmet yaptığım 1994'de, öyle çok kar yağmıştı ki kürenen karlar kamyonlarla göle taşınmıştı.
Ankara'da son yıllarda kar yağışı yok gibi birşey. Yağsa bile kül rengine dönen kar hiç zevk vermiyor. Her yerin bembeyaz olduğu, kardan adam yaptığımız, kar topu oynadığımız günleri özledim ben:)

ayçobanı said...

O ne kadar cok kar öyle :) Gercekten yilin bu zamanlari, isiklandirmalar, süsler, mumlar ve renklerle birlikte her ne kadar her yer kar altinda da olsa sicacik bir his uyandiriyor insanda. Perdeler de degismis!! (Isvec'deki perde degisimlerini bir yazinda okumustum, o yüzden dikkatimi cekti)Cok canim cekti bu soguk ama bir o kadar da sicacik ortami!!

Alp ve Ege'nin Annesi said...

Yaban, insan alisiyor daha sonra, ilk geldigimde göze carpan farkliliklari su anda göremiyorum ve atliyorum yazmayi...Senin yorumunu iltifat olarak kabul ediyorum,cok tesekkur ederim...

Mine, burada kuresel isinma ile ilgili belgesellerde, sadece 10 yilda, buzullarin yerinde yeller estigini görmek sasirtiyor, cok haklisin belki gelecek yillarda buralardakiler de ayni özlemi cekecek...

Ayca, cok guzel tanimlamissin, dun aksam Glögg ictik yuvadaki Azize Lucia kutlamasindan sonra: buyuk atesin ustunde fokurdayan alkolsuz sarap karanfil ve tarcin kokulu, simsicak oluverdi ruhumuz disarda sogukta...

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet said...

Artık ben de karlı günler istiyorum..Geçen yıl da İstanbul'a kar yağmadı bu yıl da yağmurdan başka bir şey yok..

Alp ve Ege'nin Annesi said...

Aysegul, burasi da öyle bir yagmur, bir kar hala istikrar yok...

Bambi said...

alp&ege'nin annesi cok guzel gorunuyor ben ki kari hic sevmem ama o kadar guzel ki, ve yollarda kardan eser olmayisi en guzeli :)

Alp ve Ege'nin Annesi said...

Bambi, belediyenin muteahhit firmalari öncelikle bisiklet+yaya yollarindan baslayarak hemen temizlerler kari, bizdeki gibi anaarterden (doktor belediyeciler mi buldu acaba bu adi) baslanmaz yani...