Kizkardesim, kocasi ve dunyalar guzeli 2 kiz yegenimle birlikte, onlarin evinde, 8 kisi; 3 tuvalet, 2 banyo, 2 bilgisayar kuyrugunda harala gurele ama sevgiyle toplam 2,5 hafta gecirdik...
Alisveris, yemek, sofra kur-kaldirlardan firsat bulunulup, hem eski hem yeni arkadaslarla bulusuldu. Onlarla paylasilan cok guzel sohbetler, cay-kahve, yemeklerden yine firsat bulunulup muze, kutuphane, bowling salonu ve ulusal parklara gidildi...
Yasemin'in blogunda cok guzel ve ayrintili anlattigi, fotografin karesine tek kendisi girebilecek kadar az ziyaretcinin oldugu ROM'da, biletleri internetten almamiza ragmen, muzeye girip terkedene kadar adim adim Besiktas Pazarini gezer gibi dolastik (Ancak toplam 4 kattan tek katini). Cunku okullarin ara tatiliydi. Kardesimin 5 muzelik toplu biletleri almadigina da cok sevindik. Cocuklar 'eve gidelim' demeye, en sevdikleri dinazorlarin oldugu yerde basladilar...Bir baska muze de önceki gelisimizde kapali oldugu icin P-O'nun aklinda kalan, sadece erkek erkege dolastiklari Hokey Muzesi'ydi. Ayni anda biz kizlar da, o bölgenin bakimli hanimlarinin tercihi olan bizim Nisantasi gibi bir yerde (Oakville) gunesli havada salina salina dolastik; buyukler kahve icti, kucukler dondurma yedi... Bizimkiler dönduklerinde Toronto' daki hokey muzesinin cokta matah olmadiginin altini söz birligiyle vurguladilar.
Hava birkac gun sonra hep gunesli, benim sevdigim turden ruzgarsiz ve soguktu. Ilk gunlerde kardesimle ve P-O'yla onun kostugu parkurda yuruyus yaptik. Karsilastigimiz hemen hemen herkez selam veriyordu...Kanada'da, Isvec'in tersine, insanlar sosyal ve göz kontagi kurmakta israrlilar...
Gunesi yakalar yakalamaz yegenlerimin fotografini cekmeye calisirken...
Arkadaslarimizla görustugumuz sirada cocuk sayisi bazen 6-7 lere ulasiyor, bizim muhabbetleri ancak cocuklarin bize hazirladigi gösteriler bozabiliyordu...Sevgili Fulya ile iki kez görustugumuz halde fotograf cekmeyi derin konular nedeniyle hep atladik, sanal arkadasligimizi gercege donusturduk...
Kanada'da yasayan sevdigim bir arkadasimin yaptigi degerli cam calismalarindan birinin fotografi...
1 gun Niagara'da konakladik: Kuzey Amerika'nin en buyugu oldugunu söyledikleri macerali su parkinda cilgin bir nerdeyse 10 saat gecirip; Niagara'nin Amerikan tarzi abartili isiltili gecesini guzel bir yemekle susledik; otele cocuklar kucaklarda tasinarak niyet ettigimiz kahveleri icemeden dönduk... Selalenin birsuru fotografini cektik, sincaplarla birlikte yolda yuruduk...Hem Amerika hem de Kanada tarafi o görkemli doganin birakin dibine, icine kadar betonu sokmayi cok iyi becermis oldugu icin, icten ayni kufurler edildi...
Dönuste yine klasik turu tamamlayip, sarap butiklerinden birini ziyaret ettik. Kirmizi ve beyaz sarap testi paraliydi. Biz de bu sefer gidisimizde tadini daha da cok sevdigim Ice Wine den test ettik, ustelik bedavaydi.
Asagidaki park bizimkilere cok yakin, betondan kurtulup sadece dogayla basbasa kalmak istedigin zamanlarda kacabilecegin buyuk bir doga milli parki. Buz pateni, kros kayak ve yamacindan kayilabiliniyor. Gittigimiz sirada da (SuleymanveBen'de de anlatilmisti)maple surup festivali vardi. Giris parali, ustelik te kayak kros izi filan da görmedim. Isvec'te bu tur yerler bedavadir. Bana Kanada kapitalist ABD abisinin yolunda olma konusunda israr ediyor gibi geldi...
Kutuphaneden cocuklarin istegi uzerine filimler aldik....
P-O haric herkesin elinin degdigi manti bile yaptik, ona da, bari fotografimizi cek diye, israr ettik.
Cok guzel bir geziydi...
Not: 1-Tek olumsuz olan: Yanlislikla bir charter Ispanya-Portekiz gezisine dahil oldugu söylenen kirmizi bavulumuz hala ortada yok...
2-daha fazla fotografi Alp ve Ege'nin sayfasina aktaracagim...