Saturday, June 30, 2007

Midsommarafton: Yazortasi Festivali

21 Haziran: dogdugu o cok sicak gunu hala hatirladigim, sevgili kizkardesimin dogumgunudur. Komsumuz Ayhan Abla'nin kina gecesine annem gelememisti, ben 4,5 yasindaydim, babannem ve ablamla gitmistik...



Isvec'te ise önemi: Cogu Isvecli'nin dugun haftasidir. Bu sene evlenemeyenler, gelecek yil ki olsun bari, derler. Rahibin is yogunluguna göre yazortasini (21 Haziran) takip eden haftasonundan önceki, sonraki haftasonu gibi tarihlerin konusulmasi cok dogaldir...Illede yazortasi olsun isteyenler, 1 sene daha bekleyebilirler. Nasil olsa, hepsi nikahlanmadan ev duzup yerlesmistir; yazlik, kislik, araba, yat, kat alarak yukumluluklerin altina coktan girmislerdir, cocuklari olmus, okula gidiyordur bile...



Bu yil herhangi bir davet almadik, ne dugunlu, ne dugunsuz. Ben ve cocuklar, bize yakin bir yerde olan kutlamalari seyredip, biraz fotograf cektikten sonra eve dönduk... P-O, cok özel bir proje icin calismasi gerektiginden, izinli olamadi...


Yazortasi carmih'i yaprakli dallarla suslendi...
Hep birlikte ayaga kaldirilip yerine dikildi...
Coluk cocuk hep birlikte sarki söylenip dans edildi...
Dans etmeyenlerde, yiyip icip sohbet ettiler...
Havada gunluk guneslik olunca herkesin keyfi yerindeydi...
Biz de aksam yemeginde klasik cok cesitli yazortasi yemekleri yerine, P-O'nun en sevdigi krema soslu tavuk, yesil salata yedik...Bir de Turkiye'den gelirken aldigim bir Turk sarabi ictik...

Thursday, June 28, 2007

Smörgåstårta, Yesil Erik'in okuma önerisi!


Yesil Erik severek okudugum bir blog ve bugun önerdigi yaziyi cok begendim. Ben de yolu buraya dusenlere öneriyorum: http://globalpolitikultur.blogspot.com/2007/06/ereti-burjuvalarn-ereti-entelleri.html

Yukaridaki fotografta gördugunuz, "sandvic tart, ekmekarasi tartI" diye turkcelestirebilecegim, Isvec'in ünlü smörgåstårtasi. Isyerinde hersabah 9.5 da, Isvecce "fika" denilen kahve-cay molasinda, bu sabah taze ekmek, peynir, tereyagin yerine smörgåstårta yedik. Cok degisik tarifleri var. Dun Buffé'de otoburlar icin, baklagillerden pure yapilarak katmanlarina surulen, bir tarifine rastlamistim...Bu ise; bolca jambon, karides, peynir, mayonez, uzum taneleri, salatalik, haslanmis yumurta sarisi (katmanlardaki pureye) ve biraz yesillik iceriyordu...Bu kadar deginerek, Italya'daki arkadasim Sevgili Zeynep'in siraladigi Isvec klasiklerinden birini listeden siliyorum...

Thursday, June 21, 2007

Isvec'in ünlü, yulaf ezmesinden cikolata toplari...



Özellikle cocuklarin dogumgunu menulerinin olmazsa olmazi cikolata toplarina aslinda zenci toplari deniliyormus. Bunu hep fisiltiyla sanki kendi sirlarini veriyormuslar gibi, itiraf edercesine duyarsiniz Isveclilerden...Neyse ben konuma gecip, asagida söz verdigim tarifi yazayim hemen...


100 gr margarin yada tereyag (oda sicakliginda),

3/4 dl seker,

3 corba kasigi kakao,

2 cay kasigi vanilya (bir paket, Turk ölcusune göre)

3 dl yulaf ezmesi,

2 yemek kasigi soguk kahve yada sut,



ustu icin,

1 dl hindistan cevizi,

yada inci seker (toz sekerden cok daha irice)


Yapilisi:

yag, kesme sekeri gibi kucuk parcalara bölunur, seker, kakao, vanilya, yulaf ezmesi, sut yada kahve (malzemelerin hepsi) karistirilarak avuc icinde yaklasik 25 tane yuvarlak (cevizden kucuk, findiktan cok daha buyuk) yapilir. Genis bir tabagin icine yaydiginiz hindistan cevizi yada inci sekerlerinde kaydirmaca yaptirilir ve servisten önce buzdolabina kaldirilir...


Not: Ben icine bazen evde dolapta buldugum findik, ceviz gibi kirintilarida eklemeyi ihmal etmiyorum...Sekeri kahverengi sekere cevirerek GI diyetine uydurmakta mumkun, tereyagindan da zarar gelmedigi söyleniyor bu diyette...
Ben hep 2 ölcu yapiyorum, elinizi soktugunuza degsin! cunku cabuk bitiyor...

Tuesday, June 19, 2007

Yuvada yaz festivali ve Alp'in dogum gununden notlar...

Alp'in dogum gununden 1 gun önce yuvada geleneksel yaz festivali yapildi ve biz aileler ögretmenlerin hazirladigi mangalda, beraberimizde getirdigimiz etlerimizi pisirip yedik. Yine yuvanin hazirladigi cok guzel icinde franbogazlarin ezilmeden atildigi cirpma kremali sosu yaninda, cikolatali yumusak kek yedik. Cocuklar balik oltasiyla seker torbalarini avladilar. Alp'in yuvada son gunu oldugu icin degisik fotograflar da cektim. Ögretmenleri toplu kahve icerken yakaladim. Kirmizili haricindekiler diger bölumun ögretmenleri. Isvec'te yuvalarda(Bizim yasadigimiz yerde) her bölum en fazla 20 cocuktan olusuyor. Her 5 cocuga 1 ögretmen dusuyor. Yuvalar yetersiz olursa, gunluk anne denilen, evinde yine ayni sayida cocuga bakan cocuk bakicisi-ögretmenleri oluyor. Ögretmenler uni.de, cocuk bakicilari liseden mezun olduktan sonra özel kurslarda egitiliyorlar. Bu bakici yada ögretmenlerin yaptigi is konusunda hicbir fark yok. Uni.den mezun olanlarin biraz maas farki oluyor. Yani cocugunuzu bezi biraktiktan sonra getirin diyen yuvalar degil, yada biz uni.de okuduk cocuklarin bezini degistirmeyiz denmez. Yuvaya cocuklarini birakmak herkesin hakki.Issiz yada evde bebek izninde olanlarin, yuva yasindaki cocuklari haftada 15 saat devam edebilir. Yuva fiyatlari ailelerin gelirine göre belirleniyor. Anne-baba yada tek ebeveynin maasi yeterince yuksek ise, en yuksek belirlenen para ödenmek zorunda, eger anne baba ayri, belirli, duzenli geliri olmayanlar, ögrenci ebeveynler (devlet para öduyor kendilerine , birazi borc birazi karsiliksiz yardim) ya da devlet yardimi almak zorunda kalanlar daha az ucret öduyorlar.

Eve geldikten sonra, 2 gun surecek dogum gunu davetlilerinine ikram edecegimiz hazir pandispanyali cilekli dogum gunu pastalarini ve bir de en kisa surede tarifini vermek istedigim, Isvec'in meshur cikolata toplarini, Alp ve Ege'yle birlikte yaptik.



Ilk gelen misafirlerimiz Alp&Ege'nin 30 km uzakta yaslilar evinde kalan dedesi ve bize cok yakin oturan, sadece özel gunlerde birbirimizi ziyaret etmekte israr ettigimiz! kayinkucukkardes ve ailesiydi. Gelecek ziyaretleri sanirim Eylul'de, cunku 2 dogum gunumuz daha var ayni ayda...

Aksam gelen misafirlerimizle, cocuklarimizin ayni yaslarda ve birlikte olmaktan hic bikmamalari nedeniyle, gece yarisina kadar hep birlikte keyifli zaman gecirdik.Mathilda biraz uzgundu, 8 cocugun arasinda tek kiz di. Ama gec vakte kadar aksam hala gun isikli olunca komsularin cocuklarida disaridaydilar, o da komsu kiz cocuklarini buldu oynamak icin.
Beyler, hanimlar dunyanin heryerinde ayni. Konular farkli olunca nedense hemen ayri gruplar olusuveriyor...

Dolayisiyla, yuva arkadaslarinin gelecegi parti icin, yeni bir yas pastanin yapimi ertesi gune kaldi...

Friday, June 15, 2007

3,5 yasinda kendini sevebilme!

"Baba seni seviyorum,
Anne seni seviyorum,
Alp'i seviyorum,
Beni, kendimi seviyorum", dedi Ege, dun gece aramizda uyumaya calisirken, saga sola dönme seansinda...P-O, yaz bunu bloga kesin, diye gururla ekledi...

Tuesday, June 12, 2007

Cocuklarda Düztabanlik


Diplomali baytarimiz (Exa.Chiropraktor: J.I.Berg) daydik dün yine...P-O spor yaparken asiriya kacip 17 km kosunca ve 2 hafta önce eski diz agrisi tutunca ünlü siropraktorumuzden randevu almisti. Diz agrisi gectigi halde, gecen yaz su kayagi yaparken kopardigi ust baldir kaslarini ve Alp'in duztaban ayaklarini da tekrar bir göstermek icin randevuyu iptal ettirmedi.

Baytarimiz cok eski sever biri, ustundekilerden muayehanesindeki esyalara kadar hersey yillardir ayni; en az 30-40 yillik, sadece ayagindaki 20-25 yillik Teva sandaletleri göstererek övundu...Hatta Alp'te ayni marka sandaletlerin olmasinin gereksizliginden de bahsetti...Kendisinin cogu siyasi görusunun kendi göruslerimle örtustugunu itiraf etmeliyim. Yine dunya tarihini icine alan bir olumsuz ABD kritigini ortaya ana yemek yapip, yanina Almanya'nin Turk misafir iscilere hala vatandaslik vermemesini ve sömurmesini, hatta Isvec'in bile silah sanayiinde hicte masum olmadigini yanina salata ve meze gibi koydu... Haaa bir de Amerika'yi plastik noel agaclari ile cicekleri bile Isvec evlerine sokmakla sucladi, bu yeniydi ilk kez duydum!!!

Gelelim en önemli konuya: Alp'in ayaklarinin alti duz, fakat ice yada disa dönukluk yok. 2-3 yil önceydi, bir tanidik yine ünlü bir "ayak sagligi uzmani", Isvec'te unlu sporcularin ayak yada sakatlanma sorunlarinda önde gelen bir isim olan arkadasimiza gösterdigimizde, ayak bileklerinin yumussakligindan ve dusme oldugundan duz tabanlik olustugunu, bunun genetik olabilecegini, söylemisti...Dun de cok farkli bir yanit almadik, hatta eski inanislarin yada tabanlikli tedavilerin gecerli olmadigini, tekrarladi. 60'li yillarda, duztabanlilarin askerlikte arka, pasif görevlerde yer aldigini, iyi bir sporcu olmayacagina inanildigini, ama simdi cok unlu duztabanli sporcularin oldugunu ve isimlerini bizim de yardimimizla siraladi. Özetle, her iki uzman da kesinlikle özel tabanligin 12-13 yasina kadar hic fayda etmeyecegini söylediler. Önceki, sadece iyi kaliteli sert tabanli ayakkabilari tercih etmemizi, önermisti. Dunku diplomali baytarimiz ise, cocuklara pahali ayakkabi gerekmez, dedi. Ic mekanlarda ise; yine öncekinin, surekli sert tabanli sandalet giymesini, önermesinin aksine, dünkü; tum cocuklar gibi yalin ayak ya da kaymaz coraplar önerdi.

Friday, June 8, 2007

Alp'in yuvada (dagis) son gunu!

Sabah ruyamda telefon calarken uyandim. Saat 7.30 du. Arayan kesin 6 da ise basladigi icin P-O idi, cebine geri döndum. Kapali. Acele Alp ve Ege'yi nerdeyse kucakta tasiyarak, giydir, kasklari tak, 10 dakika icinde bisikletin vagonuna yerlestir ve tam bisiklet yolunda bir baktik babamiz önumuze gelmis bizi filme cekiyor, Alp'in yuvada son gunu anisina. Tahmin etmis gec kaldigimizi, aslinda Alp kendi bisikleti ile cikacakti ama hala uyuyordu, kahvaltisiz yola cikinca ben israr ettim vagona binmesini. Yuvada kahvalti 8.00 de basliyor, 7.50 de coktan yuvadaydik. Alp'in son gunu yuvada 1 ay evdeler babalariyla, Turkiye'ye gidene kadar. Ayin 18 inde yaz okulunda yogun yuzmeye baslayacaklar yine...
P-O , simdiden, Agustos'ta da her ikimiz ebeveyn izni kullanacagiz yillik iznimize ek. (Isvec'te ucretli annebaba izni 1.5 yil, cocuklarin bebekliginde ben ögrenci oldugum icin izinleri biriktirdik ve simdi yaz tatillerine ek olarak yada isimizde %80 zamanli calisarak cocuklara bolca zaman ayirabiliyoruz. Bu hak cocuk 8 yasina kadar sureli.)

Turkiye'den geri döndugumuzde Alp okula, Ege yine yuvaya baslayacak. Yarin Alp'in 6. dogum gununu kutlayacagiz. Pazar gunu'de yuvadan arkadaslari gelecek. Evimiz hafta sonu yine hareketli ve bereketli olacak. Dun cimleri kestim, tarcinli tatli coreklerimizi yaptim, derin dondurucuya attim. Cimleri 3 komsu sirayla kesiyoruz, biz 7 hafta Turkiye'de olacagimiz icin ben cim makinasini siraya birakmadim. Genelde beyler kesiyor ama P-O'nun gönlü olana kadar, hem idman niyetine, iyi bir ter atma seansi icinde, önce disaridan ev temizligine basladim. Dogum gunu pastalarini da, aldigim hazir pandispanyalarla ve cirpmali kremayla(kaymak) 10-15 dakikalik sureyle hazirlayacagim,(vede cesitli agac bloglarindaki sofralardan hazirlanmayacagi icin!) geriye evde biraz temizlik yapabilme kaliyor. (Isvec'te cok zengin olup, temizlik sirketleri araciligiyla yaptirmadigin surece, evini kendin temizliyorsun.)

Bu posta becerebilirsem ilave filmi koymayi deneyecegim...Tabiki P-O'nun yardimiyla...

Friday, June 1, 2007

Yanar/yakartop yenilgisine kutlama!

Türkiye'den dönusumde, Serbest Bölge'den satinaldigim siselerle, ic hatlar ucagina binemeyecegimi söylediklerinde acayip sinirlendim. Hem sat, hem de bunlarla ucaga binemezsin de... Ucak kalkmak uzere ve beni bekliyor nerdeyse, dakika degil saniyelerle yarisarak, siseleri 7 Eleven'a birakip, otobusle dönecek arkadasima ucagin icinde hostes daha guvenlik detaylarini anlatirken gectigim gizli sms ise yarayinca, brännboll kutlamalari sanki benim icin yapildi, keyfim yerindeydi, bir gun önce zafer benimdi...

Sabah erken biz kalkmadan, P-O geleneksel yakartoplarinin turnuvasina gitti. Renkli ve eglenceli karsilasmalardan fotograf alamadim, tek kaybi bana o oldu. P-O'da 3 mac sonra elendikleri icin, erkence geri döndu... Yanar/yakartopu hala ben oynamadigim icin, kurallarini tam anlamis degilim. Kisaca biraz beyzbola benziyor. 8 kisilik oyuncularin en az 2 si hanim olmak zorunda...

Aksam kutlamalarini yaptigimiz evsahibi ciftin 2 'si de katilimciydi... Davete katilanlar alinacak ve yapilacaklari paylasmislardi. Bizim eve salata yapmak dustu. Herkes et ve icecegini de beraberinde göturdu...


Ön iceceklerle yenilgi kutlandi, gelecek kazanilmasi zor turnuvalara kadeh kaldirildi, tabiki cocuklara ve araba kullanacaklara alkolsuz cilekli köpuklu icecek verildi.
Carolo'nin 3 tane 12, 10 ve 5 yaslarinda erkek evladi var. 4. de yakisiyor diye, takilmadan edemedik...
Cocuklarin birkismi yemeklerini bile bitirmediler, lastik ziplama matrasinda atlamak icin...
Grupta dunya klasmaninda 13. olan bir badminton oyuncusu da olmasina ragmen yenildiler. 1. olan takimin 2 oyuncusu P-O'nun tenisten arkadaslari, ben de neden onlari transfer etmiyorsunuz, diye cok önemli bir akil verdim...Gulduler....Yemek sonrasi tatlida limeli pay ve tarcinli, elmali muffinler vardi. Onlari kendim yaptigimda tariflerini verecegim. Cok cok begendim...
Bazilarinin sandelyeleri cok rahat degildi verandada, o yuzden sandalye kapmaca gecenin eglencesiydi. Konu ise; bolca hangi vurus, hangi sayi, kim daha ne kadar hizli kossa ne olabilir?idi...
Biz ilk ayaklanan aile idik. Saat 01.00 di eve geldigimizde...

Alp ve Ege'nin en sevdigi corba: Yogurtlu corba!


Yukaridaki tereyagda kizartilmis ekmekler sizi aldatmasin, kasedeki beyaz corbadir...

1-2 dl corbalik pirinc iyice kaynatilip lapa yapilir,

icine 3-4 dl yagli(%10) Turk yogurdu,

1-2 cirpilmis yumurta ile karistirilarak, lapanin icine yavas yavas katilir.

Yogunlugu biraz su ilavesiyle istege göre acilarak ve istenirse biraz kuru nane, tuz, karabiberle cocuklarin agiz tadina göre tatlandirilir.

Yukaridaki ekmekler de biraz tereyagiyla teflon tavada kizartilarak, corbamizin uzerine dökulur ve ogullarima icime sinerek sunulur...