Wednesday, October 31, 2007

Cok Sevdigim Yazarlardan Sayin Melih Asik'in Kösesinden...

Ünlü aktör Kevin Costner, Abdullah Gül'le eli cepte tokalaşmış.Gül'ü meslektaşı George Clooney sanmıştır...Haldun Ertem



Friday, October 26, 2007

Eski Cumhuriyet Bayraminiz Kutlu Olsun!

Baslik alttaki makalenin degil, ben simdiden 29 Ekim'i kutlamak istedim. Cunku hafta sonu bloga yazma sansim olmayacak...

Bekir Coskun'un hayali benim de hayalim...Bakarsiniz gerceklesir ve biz de yeniyi birakip eski cumhuriyetimize dönuveririz...

2. cumhuriyetciler, özlemini duyduklari demokrasiyi uygulatacaklari politikacilardan o kadar memnun olmalilar ki, her firsatta hala ulkede islerin iyi gittigi lanse ediliyor. Yasakli TV kanallari ise hic duyulmuyor buralarda...


Bekir COŞKUN
bcoskun@hurriyet.com.tr

Bir kadın...BİR gün bir kadın gelecek.Teni nasıl, saçları nasıl, gözleri nasıl, elleri nasıl, boyu nasıl, bilemem.Ama yüreği büyük bir kadın gelecek.
*
Çoktandır erkeklerden umudumu kestim. Türkiye giderek kuşatılırken, merkez sağda ve merkez solda birer lider aranırken, nedense bir gün bir kadının geleceğini, bu kiri-pası, bu gözyaşını ve kanı, bu umutsuzluğu ve hüsranı bir kadının silip süpüreceğini düşünüyorum.Dönüp erkekler topluluğunun kıldan yapılı, ter kokan, merhametsiz, kindar, acımasız, yalan-yulan, ikiyüzlü, sahtekár yapısına bakıyorum.Ve ben bir kadın bekliyorum.Yüreği büyük bir kadın.
*
Dün gece bir yerde bana Atatürk’ün cumhuriyetine ihanet eden (hepimizin tanıdığı) aydınları anlattılar.Buna "Aydınların ihaneti" diyorlar.Yüksek yargıçlar, profesörler, bürokratlar, hatta askerler...Tümü erkekti.Tümü çıkarları için dillerinden düşürmedikleri Atatürk’ü dahi satmışlardı, üstelik Atatürk düşmanlarına.Oysa "yıkıcılara" karşı cumhuriyete sahip çıkanların en etkili ve yürekli meydan toplantılarını kadınlar yapmışlardı, unuttunuz mu? "Bölücülere" karşı da kadınlar en değerli varlıkları, zar-zor yetiştirdikleri çocuklarını veriyorlar, farkında mısınız?Ya erkekler...İşte ordalar.Korkak, sinmiş, dönek...Ve hatta "ihanet" içinde...
*
Nedense bekliyorum.Bir gün bir kadın gelecek.Teni nasıl, saçı nasıl, kaşı nasıl, gözü nasıl bilemem...Ama başı dik, anlı ak, eli temiz... Merhameti, şefkati, yurt sevdası olan... Sesi gür, korkusuz, haykıran... Yüreği büyük bir kadın.

Monday, October 22, 2007

Cok Cok Cok Önemli!!!

Sevgili Sefika blogunda AKP'nin cevre politikasinin guzelliklerine!!! deginmis...Herkesi duyarli olmaya davet ediyor ve ben de ayni dilekte bulunuyorum, Hedikli'ye yolu dusenleri... Lutfen TEMA ya gerekli destegi verelim, en azindan 1 kac saniyelik imza kampanyasina katilalim...Artik rant politikalarinin, ulkemizin icine etmesine izin vermeyelim...

Monday, October 15, 2007

Isvec'ten Haberler:Darvinizm, Adem-Havva, Petrol Ve AYI..

Dun en cok tekrarlanan haber: Dini okullarda (musluman ve hiristiyan okullarinda) verilen bilgilerin dinsel icerikli olmasina izin verilmeyecek; evrim teorisi yerine, yaradilis teorisi ögrencilere derslerde ögretilmeyecegi idi.

Cok populer yemek bloglarindan biri (akliniza Portakal Agaci gelmesin), bir yazisinda, Turkiye'deki okullarda ögretilen hersey dogru muydu, diye evrim teorisini ögrendigine icerliyordu...Su siralar bu blogu birkac blog da "en iyi yabanci dilde blog adayi" diye sayfasinda sunuyor...Ustelik bir yandan da "cumhuriyetinize sahip cikin" yazisi ile birlikte...

Sabah radyoda NewYork ve Londra'da petrol fiyatlarinin 86 USD'i buldugunu ve buna sebebin Turkiye'nin PKK ile ilgili tezkere hazirliklarini gösterdi...Kuzey Irak'taki petrol uretimine sekte vurulmasindan korkuldugu ve Ceyhan Limaninin sevkiyattaki önemini filan da vurguladi...Daha da yukselmesinden korkuluyormus...

Fotograf internetten indirilme, benim hayvanat bahcesinde cektiklerimle ( zaman bulursam )degistirecegim...

Isvec'te ayilar öyle cok sevimli bulunur ki, TR deki "Aslan" niyetine, burada da "Ayi" adi guclu-kuvvetli ve yigit anlaminda yayginca kullanilir.( Ör: Björn Borg)...Ama son gunlerde Isvec'in ayilari, avcilara saldirmalari ile gundeme gelmeye basladilar. Uzmanlar: Ayilar tehlikeli degil, sadece dikkat etmek gerekir, diye acikliyorlar. Avköpekleri ayiyi rahatsiz ettigi icin avci ve avköpekleri son gunlerde, biri ölumle sonuclanan saldirilara ugradilar, diye aciklandi biraz önceki gundemde...Bu arada avci bir arkadas , ayilarin orman yemisleriyle beslendigini, yetmediginde yaban geyiklerine saldirip yedigini, söyledi...Filimlerde hep balik yediklerini göruyoruz zaten. Aslinda hem ot, hem et obur hayvanlar biz insanlar gibi...

Friday, October 12, 2007

Otobus Söforu Erdal Kurt ve Ingmar Karlsson...

Gunun konusuna matem katsin diye...

Isyerinde surekli dinledigim Isvec Radyosu'nu arayan Erdal Kurt söyle basladi: "ABD'nin Ermeni Soykirim oylamasinda evet denmesine cok sevindim. Butun Ermeniler cok sevindi. O bölgede hic Turk yoktu, Ermenilerin, Suryanilerin ve Kürtlerin bölgesidir. Turkler oraya geldiler ve butun bu halklari barbarca kiyimdan gecirdiler. Kafalarina silah dayayip kadin, cocuk demeden barbarca öldurduler. Yarim milyon Ermeniyi topluca öldurduler (Neyseki burada 1,5 demedi, sasirdim dogrusu. Atom'un Ararati'in da bile %1 'i olmayan bir dehset senaryosu yaziverdi.) Dun Radyo'da Istanbul Konsolosu (Adinin ne olduguna da emin olamadi) Ingmar Karlsson söylesisinde Turkleri savunuyor", diye ona tepkisini ve sitemini göndererek bitirdi sözlerini...

Halbuki ben de dinledim ayni söylesiyi. Ingmar Karlsson Turkiye'deki 75000 Ermeninin cogunun gecmise degil ileriye bakmak istedigini belirtti...Soykirim konusunda olmus yada olmamis; o hakli, bu hakli diye bir savunmaya bile gecmedi...Ayni anda, bir Ermeni genc kadin ise, kin ve nefret dolu bir ses tonuyla, kelimeleri kekeleyerek, ABD'nin sonunda kabul edisinden memnuniyetini vurgulamaya calisirken, Turkiye'deki Ermenilerin böyle dusunmedigini, ileriye bakmak istediklerinin Konsolos tarafindan vurgulanmasi, Turkleri savunuyor diye algilanmasina yetmis bile...

Wednesday, October 10, 2007

Kürdistanli Sarkici Cihan, Soykirim, Nobel Edebiyat Ödulu 2007, Okuma Önerisi...!

Renkler kaybolmadan önce, son cirpinislar...

Dün radyoda, Malmö'de konser verecek olan, Kürt sarkici (sanirim adi, Isvecce aksandan anliyabildigim kadariyla, Cihan'di. )ile yapilan söylesi vardi. Fonda " Diyarbekir, Diyarbekir" diye bir turku esliginde; butun kurtlerin tek hayalinin, baskenti Diyarbakir olacak, bir özgur ulke istedigini ve 3,5 milyon Kürdün Avrupa'da yasadigindan bahsettiler...Sarkici Batman'da Kürtce'nin serbest olusundan sonra verdigi konserlere olan ilgiye cok sasirdigini, yuzbinlerin geldigini, aslinda kendisinin siyasi göruslere uzak oldugunu, ama bir kürdün siyasi dusuncesiz olusunun kabul edilemiyecegini, filan söyledi...
Ayni mekandan...


BBC, PKK'ya terörist yerine "Kürt Rebeller ya da Gerilla", dedi diye, bizim sevgili basinimiz haber yapiyor. Günaydin!!! Ben 6 yildir yurt disindayim, burada asla ve asla birkez bile PKK'ya terörist dendigini duymadim. Ayrilikci Kürtler ya da asker öldurduyse, adi gerilla dir...

Sabah Alp'i okula birakirken, arabadan inemedim: Türkiye-ABD iliskilerinin kötulestigi, ABD'nin soykirim iddialarini kabul ettigi uzerine ilk haberi dinlemek icin...

ABD'ye o kadar SIK gidip gelmeler demek fayda etmedi...

Dinamitin mucidi Alfred Nobel adina verilen Edabiyat Ödülü'nün yeni sahibi, Ingiliz yazar Doris Lessing...Iran'da dogmus, bir Ingiliz ciftin cocugu ve Afrika'da buyumus. Turk gazetelerinde su anda yeralmadigi icin bu yaziya ekleyiverdim...

Ayrica bir okuma önerisi daha...

Sunday, October 7, 2007

Elimizin altindaki kitabin 187. sayfasi

Hüthüt Kusu beni sobelemis. Elimin altindaki kitap(lar), basucumda bulundugundan hemen bir fotografini cekiverdim.

Su anda ilk öncelikli okudugum, Theodor Kallifatides'in "En kvinna att älska" (sevilecek kadin) adli kitabi var. O da sadece 160 sayfa. Kallifatides'in babasi Anadolu'lu bir rum. Kendisi 60 li yillarin basinda Yunan Cuntasi'ndan kacip Isvec'e siyasi göcmen olarak gelmis ve kitaplarini Isvec'ce yaziyor. Sarkilari Isvecce degil, yunanca söyleyebilecegini, ama yazi dilinde 40 yili askin icli disli oldugu Isvecce'yi tercih ettigini, bu kitapta da deginiyor...

Komidinin ustu, Alp ve Ege'ye okudugum kitaplar, yemek ve ev düzme uzerine dergiler, yazin okudugum ve tekrar göz attigim (Datca'da Zaman gibi) kitaplarla dolu. En kösede ve en alttaki kitap ise Yvonne Lin'in "Wellness" i, P-O basucu kitabi yapmam icin almisti. Bir cesit felsefi vucut ve ruh calistirma programini iceriyor; deginmedigi hic bir sey yok (dans, gerinme, taici gibi)... 187. sayfada da söyle diyor:" Eger yalnizsaniz, bir hayvan edinin: eve geldiginizde sizi karsilayacak; ya da cicekler: ikide birde yerini degistirip, yap-boz yapabileceginiz."

Ben de Mavi Limon'u (buradan tiklarak, ziyaret edeceklerin birdaha birakamiyacaklari bir blog), Yaseminscorner'u (son gunlerde yazmamak icin direniyor) ve Bambi'yi sobeleyip ebelik sirami saviyorum...

Not: Su anda P-O da uyardi: "Bilgisayar basinda oturacagina, git biraz kos disarda", diyor...Nicin böyle bir kitap sectigini herkes anlar artik...

Friday, October 5, 2007

Ulusalcilar Ve 2. Cumhuriyetciler Konustu: Vatan'da

Fotografin konuyla ilgisi yoktur, dun cekmistim, konuya renk katsin istedim...

"YALÇIN BAYER: BUNLARIN REJİMLE SORUNLARI VAR Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti tektir; öyle numaralı da değildir. 1950’lerden başlayarak Türkiye’nin nerelere götürülmekte olduğunu gördük. Bunların rejimle bir sorunları var; bu ülke ‘aydınlanmadan’ uzak dursun, halkı uyusun ve din unsuruna sarılınsın.... İkinci Cumhuriyetçilere bakarsak, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet bitmeli. Peki hangi ideolojiye sarılmış bunlar? ‘Sözde liberaller’. Türkiye ile meselesi olanların bir başka ayağı, dincilik ve etnikçilik yapanlar değil mi? Bunlar, 2. Cumhuriyetçilerin açtığı gedikten girmediler mi? Bu gruplar, Türklüğe ve Atatürk’e hakaret edebilme gücünü kendilerinde görebiliyorlar bugün... Bir şey gözden kaçmasın. Türkiye'nin en büyük sorunu yolsuzluk ve hırsızlıktır. Yolsuzluğu kim yapıyor? 60 yıldır kimler iktidarda? Cumhuriyetçiler mi? Yoksa 2. Cumhuriyetçilerin ağabeyleri mi? "

Monday, October 1, 2007

Gece Kralicesi Kus Adama Demis ki...



Elif Savas'i blog dunyasindan taniyorum. Yazdiklarini bastan beri cok severek okuyorum. Yine blogunu ziyarete gittigimde, bu kez onun calismalarini internet uzerinden satin alabilecegimi ögrenir ögrenmez cok sevindim. Hem de navlunuyla birlikte son derece uygun fiyatlara. Sirada minik yegenim Peri'ye sadece tuslara basarak, dogum gunu hediyesi gönderme luksu var...Tesekkurler Elif, daha elime gecmeden harika bir calisma olduguna eminim. Affet beni, sana danismadan kapak resmini buraya kopyaladigim icin...