Sunday, March 28, 2010

Haftasonu

Alp'in sehir disinda, kuzey bölgesi yuzuculerinin katildigi yuzme yarislari vardi. Grup otobusuyle Piteå'ya gitti. Stockholm'deki yapi fuarini görme bahanesiyle ben de is arkadaslarimla birlikte Cuma'yi da icine alan yillik motivasyon artirma seyahatindeydim. P-O ve Ege hafta sonu basbasa yapacaklari keyif programini önceden belirlemislerdi: Dinleyecekleri muzikler, yapacaklari spor, izleyecekleri mac, yaninda yenilecekler.

Alp yine bol madalyali bir yaris gecirdigi icin mutlu, yanina fazla havlu ve yiyecek koydugum ve cantasini gereksiz agirlastirdigim icin kizgin, kucuk cocuklar arasinda ebeveynsiz tek cocuk oldugu icin biraz uzgundu. Bundan sonraki yarislara benim otelde, kendisinin arkadaslariyla (cogu kamp kosullarinda) kalmasi sartiyla, her yarisa gelmemi istedigini söyledi, birlikte onun yataginda uyumaya calisirken.

Dun madalyalarini bile göstermeden, arkadasi Filip'in Linn diye ayni gruptan bir kiza asik oldugunu, itiraf ettigini söyledi. Uyumadan önce ilave ettigi bir ayrinti da: Tuva (Alp ile ayni yasta, Filip'in 2 yas kucuk kizkardesi), Alp grubun en yakisiklisi demismis. Ben'de belki Filip ikinizin arasini yapmaya calisiyordur diye sordum merakla.

Sert bir hayir yaniti geldi, sonra uyudu...

Gelecek post resimli Stockholm!

Not: Ben IFSAK'ta fotograf cekmeyi ögrendigimde, resim denmez, fotograf deniri de ögrenmistim. Turkceye endustri öncusu ülkelerin dilinden gecen resmedilen anlamindaki fotograf kelimesinin ayni, Isvecce de fotografi ceken anlamina geliyor. Dildeki böyle kisitlamalar ya da bilmis bilmis resim cizilir, fotograf cekilir ayrintilari beni gerdigi icin inadina resim diyorum...Bilmedigim sanilmasin diye belirttim...

Monday, March 22, 2010

Alp ve Ege'nin Turkce Dersi Ögretmeni

aradi gecen hafta. Ege'yle konustunuz mu ders hakkinda diye sordu. Hersey yolunda sanirim herhangi bir sorun oldugunu sanmadigimi söyledim. Ege ögretmenine, ben oyun oynamak istiyorum, Turkce dersini herkesin derste oldugu zaman diliminde yapalim diye teklif etmis. Bir arkadasinin anadili ögretmeni öyle yapiyormus...Halbuki Turkce ögretmeni diger derslerden geri kalmasin diye programini özellikle okul saati disinda yapiyor...Telefonda ögretmeniyle epey gulustuk, sonra da P-O'yla gulusup sakasini yaptik...

Alp'in Basket Süksesi!

Pazar gunu Alp'in yuzme ve tenis idmanlari yuzunden biraktigi basket takiminin finali vardi . Alp takimini yalniz birakmadi ve final macina katilabilmek icin yuzme yarisina gitmedi. 14-2 kazanmislar. Elinde mac topuyla gelince ögrendim ki, macin en iyi oyuncusu olarak ona verilmesi uygun görulmus...Italyan koc Luca P-O'ya Carsamba kendi grubu uymuyorsa Pazartesi ve Cuma gunleri daha buyuklerin idmanlarina gelsin demis.

Önumuzdeki hafta sonu hem innebandy kupasi maclari hem yuzme yarisi var, maclari cok eglenceli bulmasina ragmen yuzme yarisina gitmeye karar verdi...

Not: Mac filminden kesit koyulacaktir..

Thursday, March 18, 2010

Biri Su Adama Konusmayi Ögretsin!

Isvec TV'si Tayyip Efendi'nin son incisini haber yapti:
TC vatandasi olmayan 100.000.- Ermeni sinir disi edilebilir diye. Haber pek tabiki bunlarin oturma, calisma izni olup olmadigina deginmedi.

Wednesday, March 17, 2010

Buyukler icin 17 Masal

Sevgili Elif'in blogunun sIKI takipcisi olarak kitabini cok merak ediyordum. Cikar cikmaz ismarladim. Kitap bana 3 gunde ulasti. TR postasinin hizi övguye degerdi bu arada. Kitabi da bir hizla okudum. Beni asar kitap yorumlamak aslinda ama: Guncelligini koruyan konulari da genis zamanda, adi ustunde masalla kafalara sokan bir kitap diye özetliyeyim...Eline saglik Elif, devamini dört gözle bekliyorum...

Tuesday, March 16, 2010

Ben Turk degilim!

Sen Turkiye'de dogdun diye biz Turk olmak zorunda degiliz, sadece Turkce adlarimiz var, Turkce konusabiliyoruz ama ben Turk degil, Isvecliyim diye, ciddi sekilde aglayarak dökturdu Ege arabada...

Ben de neden Turk olmak istemiyorsun diye sordum...

Turkiye tehlikeli bir yer, dedi.

Neymis tehlikeli olan diye, devam ettim...

Deniz kestaneleri var, ahtopotlar var, Alp'in elini isiran balik var demez mi!

O saydiklarin buranin denizinde de var, yazin bile soguktan kafayi sokup yuzemedigimizden göremiyoruz diye, ben de .ok atmaya devam ettim :)))

Monday, March 15, 2010

Isvec'teki Samiler

hakkinda bir Turkce köse yazisini buradan okuyabilirsiniz...

Thursday, March 11, 2010

Kilolu Cocuklar!

Isvec'te 3000 ilkögretim cocuguyla yapilan ankete göre: Teve basinda uzun sure oturanlarin asiri kilolu olusuyla baglanti kurulmus. Bilgisayar basinda elinde kontrolle oyun oynayanlarda böyle bir risk yokmus. Cunku eli bos olmadigindan yemeye firsat bulamiyormus. Teve basindakiler bir yandan da atistirabildiklerinden kilo alma riskleri varmis.

Heriki grubunda surekli ekrana bakmalari asiri yorulmalarina neden oluyormus...

Ege asiri zayif oldugundan oyun oynarken kalan yemegini agzina tutuyorum. X-box icin, doydum diyerek, inatla yenmeyen yemek, yine xbox sayesinde farkina bile varmadan midesine sayemde gönderiliyor .

Nok: Konuyla alakasiz yandaki guncellenen bloglardan biri aslinda, TIKlamak isteyene...

Thursday, March 4, 2010

Ege'nin baska bir incisi!

Dun babasiyla elektronik esya magazasinda telefon ve suda kullanilan gps saat bakarlarken: "Nicin bunlari Jokke (Magazanin sefi, cok iyi aile dostumuz) bize bedava vermiyor, hep seferinde para öduyoruz." diye sormus.

Aman Haruncular Duymasin!

Pek sevinecekler cunku.

Ege babasina gunumuz maymunlari neden evrimlesmiyor diye sormus. Ben de sen ne dedin diye P-O'ya sordum. Hiccc dedi. Eeee deseydin ya, biz bir baska turuyuz gunumuzdekiler apayri bir tur diye akil vermeye kalktim. Zaten ilk sorusu: "biz hangi maymun turunden evrimlestik"di, diye lafimi geri postaladi.

Evrim devam ediyor, ama biz hissedemiyoruz. Milyon yillari aliyor diye, ilave etmis neyse ki...

Wednesday, March 3, 2010

Tirnaklarimiz ne ise yariyor?

diye sordu Alp? Yatakta yari uyku modunda.

Ben de parmak uclarimiza sertlik veriyor, parmaklarimizi daha iyi kullanmamiza yardim ediyor, dedim.

Ben yardimi oldugunu sanmiyorum, oje surmege yariyordur sadece, dedi...

Otogratik, Demokratik ya da Birakiniz Ne Isterse Yapsinlarci olmak!

Hafta sonu Pazar gunu, Alp 15 kisinin katildigi orta yumusak toplu tenis turnuvasini kazandi. Ögleden sonra eve geldiginde hem heyecandan hem de yarim gunu alan tenis yarislarindan iyice yorgun dustugunden, (2 saat yemekten sonra uyumasina ragmen) aksamki 17.30-19.00 yuzme idmanina gitmeyecegini söyledi. Ben hemen kabul ettim. P-O 'Ege'nin idmani var birlikte gidelim, istersen yuzme' dedi. Hayir, dinlenmek istiyorum, diye israr edince, hemen pek tabiki 'nasil istersen' dedik.

Pazartesi sabahi, okul dönusu yuzme idmani icin esyalarini hazirlarken, bana göz kirparak, bugun de yuzmeyecegim diye, saka yapmayi da ihmal etmedi. Bense hic bir tepki vermedim, adim gibi biliyorum gitmek istedigini...

Sali gunu, yani dun aksamki tenis idmaninda ayagini burkmus, ama görunurde hicbirsey yok...Bugun de okulun acik hava etkinligi var ve yakinlarindaki kayak pistine gidecekler . Bu sabah tutturdu (babasi bugunden itibaren 10 gun ebeveyn izninde, cunku gelecek hafta sömertir tatili) illede ayagi aciyor, evde kalacakmis. Hem de kayamiyacak kadar ayagi aciyormus. Babasi kaymasa bile hareket etsin yumusar aci gecer diye israr ediyor, o gitmemekte direniyor...Ben de aksam tenis idmanin var, ona da gidemezsin cok aciyorsa diye, durum yoklamasi yapiyorum kulagina. Sonra duzelir, gidebilirimli yaniti alinca, ben de babasinin israrina itiraz etmiyorum...Arabaya sadece bir hava degisimi icin binmeyi kabul ettiriyoruz. Daha parkyerini terk etmeden, 'anne, benim kayaklarimi da aldin mi? ben yine de kayip kayamayacagimi bir denemek istiyorum' der demez, hem P-O dan hem benden koca bir AFERIN aliyor...