Friday, November 13, 2009

Aktivite, aktivite, aktivite...

Biz maaile sadece persembe gunleri evdeyiz. Pazartesileri Alp&Ege'nin yuzme dersi; sali Alp'in tenisi; carsamba herikisinin basketi; cuma P-O ve Ege'nin tenisi; cumartesi Alp'in 2. yuzme idmani; pazar Alp'in innebandisi ve ondan sonra baslayan bizim ailece kendi tenis saatimiz. Bunlara daha Alp'in okula (bos zaman saati icinde) gelen özel piyano ögretmeninden aldigi keyboard dersi ve yine pazar gunu halka 1 saat acik buz pateni saatini ve kis geldi diye son verilen futbol idmanlarini saymiyorum. Bu tempoyu simdiye kadar blogda konu etmek istedim, firsat olmadi, ta ki simdi yuzme hocasindan aldigim Alp'le ilgili gönderdigi davete kadar: 'Alp cok basarili; idman sayisi 3 olan, yarisma ve kamplara gidecegi takima dahil olsun! ' .

Bana kalsa futbol- innebandi(neyseki biri bitip, biri basliyor) ve basketi devre disi birakmak, ama onlar da grup sporu oldugu icin Alp kendisi cok seviyor ve birakmak istemiyor. Haaa, bu arada sadece biz mi böyleyiz, tabiki haaayir, burada tanidigimiz tum ailelerin yakindigi konu bu: Aktivite, aktivite aktivite.

Kisaca, Tr'deki kurs, ödev, sinav stresinden cok farki yok bence!...

11 comments:

Delfina ; said...

Kıskandım şimdi sizin çocukları...

Ben İstanbul'da haftada 1-2 kez gidebileceği basket kursu için 800 tl ücret isteyen yerler yüzünden gönderemedim oğlumu.

Ne yapıyor dersen,okul dışında hiçbir aktivitesi yok bomboş geçiyor.Olması için de çok uzaklara gitmem lazım,uzak demişken sizin oraya mı gelsem acaba :)

beste said...

Istanbul'dan kacma sebebplerinde biriydi. Normal birsey degil mi cocuklarin spor yapmasi ama essek yuku para odemeniz gerkiyor.Nerde harcayacaklar o sonsuz enerjilerini of ya bizim ulkede ne zaman olmasi gerekenler rayina girecek...

Cano said...

Bence Alp hem yuzme hem de takim sporlarindan birini rahat yurutur ;-)Ben cocuklardaki enerjiye akil sir erdiremiyorum, yapabildikleri kadarini yapsinlar ama tabii onlari getir gotur kisminda sana da enerji lazim:-)

Turkiye;de cok paraymis ama acikcasi yarismalara girmeli sporlar olunca buralarda da az buz bir para degil, Isvec nasil bilmiyorum, ayrica parasi disinda her ailenin gonullu calismasi gereken saatler de cabasi:-(

Habibe'cigim, sen de Alp'i yazdiracaksan klup antlasmasina iyi bak derim, aileye bir suru sorumluluk yukleniyorisgucu anlaminda, yapamazsan da para olarak karsiligini odemek zorunda oluyorsun...

Alp ve Ege'nin Annesi said...

Delfina ve Beste, TR'de hava yaz-kis disarida futbol-basketbol oynamaya musait. Buyuk sehirlerde tabiki cok zor ama bizim yazlikta Alp'in yasiti cocuklar futbolda Alp'ten cok daha iyiler, sadece baslarinda kimse yoksa sacsaca-basbasa tekmetokat birbirlerine girisiveriyorlar...Sadece bir ebeveynin liderligi kesin gerekli onlari duzenli calistirmak icin...Burada bizim kuluplere makul paralar ödeniyor ama calistiranlar-liderler hep cocuklarin anne ya da babalari, sadece yuzme ve tenisde anne babalar karismiyor ama biz de Cano'nun dedigi gibi artik bundan sonra klube ekstra gelir saglayacak bingo-lotta satisi ya da kahve-kek satisi ile yardimci olacagiz. Simdiye kadar (kucuklerin yuzme kurslarindan gelen gelir de klube kaliyor)sadece kurs parasi öduyorduk, calistiranlar klubun sporculari, yani para almiyorlar...

Cano, haklisin Alp'e sorduk cok istiyor simdilik, Tenis onun ana sporu gecen hafta ilkkez turnuvaya katildi. 3 rakibini de yendi, yuzme de tenise cok iyi kondisyon olacak, diger sporlarda aslinda cok etkin degil, onun icin simdilik oyun, eglence. O yuzden
evde x-box oynayacaklarina spor yapabilecekleri mekanlara tasiyalim diyoruz. Evimiz merkeze yakin o da avantaj.

Burada da hepsine degisen paralar veriyoruz ama asla TR deki ya da Canada'daki kadar para olmadigina eminim, örnek Alp icin son grup degistirdikten sonra ödenecek para yilda sek 750.- 2 kez (yaklasik =300 YTL)+ bingo lotto satislari ve yarislarda ödenecek paralar, bir de turnuvalara katilma
masraflari:benzin+otel gibi...
Ama buna tenis (sezon fiyati 250YTL gibi)+ 2 cocuk olunca, calisan her ailenin rahatlikla ödeyebilecegi miktarlar,ama yine de belli bir yuk oldugu kesin...Neyseki cocuk basina basket-innebandi-futbolda 20-60-120YTL ödenerek yili gecistiriyoruz ...

Cano said...

Alp tenis ve yuzme sayesinde kizlari pesinden kosturacak harika bir vucuda sahip olacak kesin ;-)

Habibe, tenis ve yuzme dedigin gibi birbirini cok destekleyen sporlar kol kuvveti acisindan, ustelik ucretler de gercekten cok uygun (burda uc katindan fazla ayni program)

Cok haklisin, cocuklari tv, xbox, bilgisayar basindan kaldirmanin en iyi yolu boylesi. inan 3 gunu de 5 gunu de kaldiriyor bunyeleri, her gecen gun kuvvetleri artiyor, ustune disiplin, sorumluluk, sosyallesme derken bir suru artilari oluyor ki sen goruyorsundur zaten...

Sana sadece kolay gelsin diyorum, kosturacaksin ama butun yorgunluklar onlarin basarilarini gordukce geciveriyor:-)

Alp ve Ege'nin Annesi said...

Cano, :))), sana daha bu sabah arabada yumurtladigi lafi anlatayim: 'Ben cocugumu tenis yildizi yapmak istiyorum' dedi. Halbuki bu konuda hala anneci, yapilan askli meskli sakalari sevmiyordu...Ben de 'demek sen iyi tenisci olup, onu yetistirmek istiyorsun' diye, ekledim, tabiki muzurca peki annesi kim olacak belirledin mi diye sordum ama yine terslendim. Cunku okulda cok iyi bir kiz arkadasi var ama laf söyletmiyor, bu sabahki gibi...
Bu arada senin tempo da daha da agirlastiki, blogu filan unuttun.
Senin deneyimlerini de biraz daha paylasirsan sevinirim cok...

Birgitta Höglund's Mat said...

Merhaba. Tyvärr kan jag inte så mycket på Turkiska, så det får bli ett inlägg på Svenska :)
Kul att du hittat min blogg. Det är så härligt att vara här i Alanya några månader och laga mat med härliga Turkiska råvaror på mitt sätt.
Jag tycker verkligen om Turkiet, dess folk, maten, kulturen och så förstås det fina klimatet här vid Medelhavet.
Ha det bra i Umeå, som också är en väldigt vacker stad. Var där och lärde mig blogga i Juni. Gick den fina promenaden längs ån och på Arboretum Norr. Såg du hade bilder från den vägen.
Güle güle

Basak said...

Sizin saydıklarınız bir çocuğun disiplinini, kendine güvenini ve yeteneklerini geliştirmeye yönelik, güzel şeyler. Yaparken keyif veren şeyler. T.C'deki çocukların çoğu hayatlarının herşeyi kapma-öğrenme anlamında "en verimli" olacağı yaşlarını büyük oranda sadece derslerle, sınavlara hazırlıkla, dershanelerle geçiriyorlar. TC'de çoğu kültürel ve ekonomik seviyesi standart çizgide olan ebeveynlerin çoğuna dersane dışında başka hobisel aktivite "gereksiz" ve "saçma" görünüyor büyük ihtimalle. Çünkü herkes de bir gelecek korkusu hakim, okul ne için varsa, o rolünden soyunmuş ve sorumluluğunu büyük ölçüde dersanelere devretmiş gibi... Ailelerde bunu gördükleri için panik oluyorlar sanırım.

Cano said...

Peki:-) okurken bile yorulacaksin, bastan uyarayim;-)

Cansu haftada 5 gun, her biri iki saat olmak uzere yuzuyor klupte. Hele cumartesi sabahlari 6 da olan antreman onu mu yoksa beni mi disiplin etmek icin, bilmiyorum:-(

Tolga da uc gun yuzuyor ayni klupte. Nerdeyse her ay bir haftasonu yarislari oluyor, kimi baska sehirde... Bu hafta sonu Cansu'nun London'da(ontario) olmasi lazim mesela 3 gun boyunca.

Ustelik bu yuzme antremanlari hafta boyunca sehrin degisik yerlerinde 3 ayri havuzda ve degisik saatlerde oluyor, Tolga'yi bir yere, Cansu'yu baska yere tasiyorum:-(

Yarislarda kronometre tutmaktan basla (ki bu is icin egitim kursuna falan da katilmak lazim), kafeteryada hotdog pisirmeye kadar, bingosu, lotosu cabasi bir suru is yukluyorlar aileye zorunlu.Benim mecburi saatlerim carpi iki!

Bu arada Lara da competitive artistik cimnastik yapiyor ve haftada 3 gun 12 saat calisiyor, klup sehrin diger ucu ve yuzmelerle cakisiyor haliyle, dakika hesabi sehirde ralli yapiyorum:-( Sonra da hepsini topla eve gel saat 9 oluyor.

Lara'nin klubun gonulluluk sartlari daha agir, 60 saat calismam lazim ofis ve diger islerde, iki tane yarismada 8 er saat ve iki de bingo!

Baska dersen! Tolga mesela basketbolu cok seviyor, illa haftada 1-2 saat bir yerlere sIkIstiriyoruz, Cansu okulunda voleybol, dans, muzikal ve birseyler daha her klup calismasina katiliyor, her biri ekstradan saat haftalik programimiz icinde, getir gotur cabasi.

Blog mu demistin, hangi blog!!!

Açalya said...

Persembe gunu maaile evdeyken ne yapiyorsunuz? ve innebandi nedir? ben bi google yapayim sunu.

Alp ve Ege'nin Annesi said...

Birgitta, du har jätte fin blogg med bilder och berättelse. Jag ska kolla ännu vidare... Arboretum Norr är en av våra favoriter för att visa när kära-nära kommer från Turkiet...MVH från Sverige

Basak, iyi gözlemlemissin, yazdiklarinin hepsine katiliyorum, Tr de cocuklar daha 6-7 yasinda carpim tablosuyla bogusurken, burada Alp'in 2 sinif ustu 99 lular daha yeni ögreniyorlarmis, neyse bizimki ust sinif konularina daldi da öyle carpim tablosuyla anca tanisabildi...

Cano, bu sabahin körundeki antremanlari duymustum sizin köyu ziyaret ettigimde, hakikaten bazi yönleri ayni kronometre tutmalar, gelir saglayici satislar, ticket, bingo-lotto, sosis, kahve+cörek vs gibi, ama sizdeki hersey daha bir abartili, burda kimse öyle sIkIntilara gelemez sanirim.
Sanirim yine de benim de sonum senin gibi olacak blogg mlogg yakinda tarihe karisacak gibi...

Acalya, innebandy, bandinin salonda oynanani, bandy ise buzda hokeye benzeyen puk (agir 2 santim yuksekliginde 10 cm capinda silindirin)yerine tenis topu gibi bir topla disarida oynanani...Persembeleri de artik mesguluz, cunku yuzmenin 1,5 saatlik idmanlarindan biri ogun :)) ya da :((...