Friday, March 27, 2009

Kalasnikof elimizde biz gideriz arama kurtarmaya!

Tr'den göruntuler 'guleriz acinacak hallerimize' yine kanit...Tum Tr'yi tuvalete gitse dinleyebilen cihazlari oldugu icin, hamdolsun buyyuk devletiz, diye övunen yetkililer, kaza yapan koca helikopteri bulamadi. Kurtarmaya gidenlerin hali eyvah onlari kim kurtaracak cinsden. Ust bas sehirde giyilen yagmurluktan ibaret. Hele en son fotograf, komik olsun diye biryerlerden mi arak diye dusundurecek cinsden. Ne o öyle ellerinde silahlar, av tufegi olsa anlarim, karsilarina kurt cikarsa korunmak icin diye, harbi su otomatik patlayan turden.

Neyse bu konuya böyle basladim yazmaya önceki gun. 2 gun sonra köyluler olmasa bulunamayacakti kazada ölenler.
Yorumlar hepten feci. Dualardan medet umanlar, simdi yasda olup 40 gun sonra alinacak öcler, yikanmis genc beyinlerin fikirlerini zikirlerinden ögrendik.

ABD'de dil kursundayken sehir disinda bir piknikte, bir cocuk bogulma tehlikesi gecirmisti, daha insanlar toplanirken hem ambulans, hem itfaiye bir de patada patada helikopter gelmisti de agzimiz acik kalmisti. Heriflerin arama kurtarmasi o filmlerdeki gibinin aynisiydi.

Gazeteler mi abartiyor allaskina, donma tehlikesi gecirenleri, pervanesi kirilip inis yapmak zorunda kalan bir baska helikopteri. Yakisir, yakisir TR'ye böyle beceriksizlikler. Basimizdakiler yakistigina göre!

4 comments:

Elif said...

Burada da helikopterler dusuyor, insanlar bulunamiyor, hatalar yapiliyor ama buralar oralarin kac kati diyeyim. Ama tabii bir de buralarin parasi oralarin parasinin kac kati. Ve sonra artik takinti haline gelmis disiplini...

Gecen hafta bir su kusu, okyanusun kenarinda, gogsunde karanlik birseyler, gagasiyla didip duruyor. Yanina yaklasip baktim ama anlayamadim. Vahsi hayat, dogar buyur olur hikayesi. Olur boyle seyler, ne yapabiliriz ki? Gelen gecen bakiyor. Hatta biraz ekmek biraktim ben onune. Baska bir cift gidip hayat kurtarmak icin bekleyen gorevliye soylediler. Adam belki bes dakika sonra bir kamyonet ve baska biriyle geldi. Ellerinde eldiven ve ag, bir kutu. Hayvani alip goturduler.

Ne diyeyim Hedikli? Dusunmelerine, planlamalarina gerek yok. Aciyorlar kara kapli defteri: soyle yapilacak. Yapiyorlar. Bitiyor is.

O 122'de mi ne calisan kadincagizin da elinde bir kara kapli defter olsa, belki daha iyi cevaplar verecekti o gazeteci cocuga. Panik yok, korkmak yok, dusunmeye calismak, zeki olmak.... Hicbirine gerek yok. Hele cesur olmak, gozu kara olmak, hicbiri lazim degil. sadece siki disiplin ve hazirlik.

www.elifsavas.com/blog

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet said...

Hele göz göre göre giden o gazeteciye o kadar içim yandı ki anlatamam, keşke umutları bittiği zaman değilde, helikopter düşer düşmez ölseydi...

Mine said...

Bugünkü geçmiş olsun dileğin için teşekkürler ama maalesef geçmiş olamadı :((

Alp ve Ege'nin Annesi said...

Evet Elif, sadece 20 km2 alan (öyle dediler), ama yine köyluler bulabiliyor. Disiplin, (hele insan canina verilen önemde) memleketin kamu sökterinde hak getire. Millenyumda, olasi kriz hazirliklarina, özel sökterde kara kitapli calismamizdan biliyorum, hata insanimizda degil anliyacagin, sistemde.

Aysegul, o muhabir yasiyor olabilir, hala kayip ve ben onun ölenlerin uzerinden telefon, ceket (eminim silah da vardir) almissa hayatta kalabilir, silahla isaret verebilir hesaplarini yapiyorum...

Mine, ne diyeyim o herifin ilk basiniza geldigi gunu animsiyorum, bir Ankarali arkadasim, uzulup su konuda saibeli bir burakrat demisti, konu hala aklima geldikce adam midemi bulandiriyor.